Nedir bu tasarım odaklı düşünce?

selen
3 min readAug 25, 2021

--

Ben bugünlerde bir staj programına başladım ve Yapı ve Kredi Bankası ailesi ile bir yola çıktık. Bu yoldaki ilk haftamızda Edip Uras Bey ile “Tasarım odaklı düşünme” başlığında bir eğitim süreci tamamladık. Size bundan bahsetmek istiyorum.

Tasarım odaklı düşünme, merkezi insana koyarak belirli metotları olan bazı etaplardan geçerek oluşan bir düşünce tarzı esasen.

Temel yapı taşları: Empati yapmak, sorunu tanımlamak, fikir üretmek, araştırmak, tasarlamak, pratik yapmak, seçmek, uygulamak ve öğrenmek olan bir düşünce sisteminden bahsediyorum.

Yani aslında bir düşüncenin bir ürüne dönüşmesi için yapmamız gerekenler.

Öncelikle o düşünceyi dile getiren kişinin ne hissettiğini duymamız gerekiyor. O hissin/ihtiyacın ne gibi bir sorun getirdiğini görmemiz ve sonrasında çözüme götürecek bir fikir üretmemiz gerekiyor.

Peki bu ne demek?

Bugün 10 kişiden 6’sının elinde olan Apple marka telefonları düşünelim. Bunların kurucusu, Steve Jobs, şimdiye kadar olmayan bir tasarım ve şimdiye kadar yanıtlanmamış ihtiyaçlara yönelik tek tuşlu ve tamamen kendine ait bir işletim sistemi bulunan bir telefon üretmişti. İşte tam da bu noktada tasarım odaklı düşünme aşamalarından geçerek ve farklı düşünerek üretilmiş, müşteri memnuniyetinden teknolojiye geçiş ile oluşturulmuş bir ürün yaratmıştı aslında.

Diğer taraftan, Edip Bey’in esprili anlatımında adının baş harflerinin dahi aslında tasarım odaklı düşünme özelinde bize birer ipucu verdiğini de sizlerle paylaşmak isterim. İngilizce olarak EDIP kelimesini şifreli olarak incelediğimizde; Explain, Demostrate, Imıtate, Practice açılımları karşımıza çıkıyor. Öncelikle sorunları açıklayarak, ikinci adımda eksikleri, fazlaları göstererek, bir sonraki adımda yapılanları kendi fikrimizle birleştirip taklit ederek ve son olaraksa pratik ederek, deneyerek tasarım odaklı, farklı düşünebiliriz.

Sürecimize, gittiğimiz yola inanmalıyız. Güvenmeliyiz. Hata yapmak her koşulda olması gereken, ki istenmese bile olacak, bir şey korkmamalıyız. Başarısızlık, hatalar ne kadar erken olursa o kadar az kaybedecek şeyimiz olabilir.

Geçenlerde eski bir arkadaşımın fotoğrafçı dükkânı açtığını gördüm. Durdum ve düşündüm. Bana göre çok fazla rekabet olan bir sektör ve açtıkları yerde gerçekten çok fazla fotoğrafçı var ama bugün farklı bir yerden baktığımda diğerlerinde olmayanları kendi dükkanlarına getirdiklerini, gerçekten yatırım koyduklarını ve aslında başarısız dahi olsalar bu yaşta başarısız olmalarının onlar için bir kayıp olmadıklarını, en kötü ihtimalle “DENEDİK” diyebileceklerini gördüm. 20’li yaşlar denemek için müsaitliğin en yoğun olduğu dönem diyebilir miyiz?

Öte yandan sizlere tasarım odaklı düşünme konusunda problem çözmeden bahsederek yazımı sonlandırmak istiyorum.

Problemleri çözerken öncelikle soruna sahip olan kişi açısından dikkate alarak problemi doğru bir şekilde tanımlamalıyız. Ve sonrasında birkaç farklı teknik ile çözüme götürebiliriz. Örneğin, küçük çocukların sürekli bir şey yapmadan önce sorduğu NEDEN? Sorusunu probleme son nedenin çünküsünü görene kadar sormayı deneyebiliriz. Ancak ben size daha etkili ve süreç halinde ilerleyen bir soruyu tekniği uzun uzun anlatacağım.

Tekniğin adı: 6 Şapka Düşünce Tekniği. Bir problemi çözmek için geçeceğimiz altı aşama var.

1: problemi gördüğümüz aşama.

2: gerçek bilgiler ile problemi analiz ettiğimiz aşama

3: belki de çılgınca olabilecek fikirler ile probleme çözüm seçenekleri getirdiğimiz aşama

4: çözümümüzün avantajlarını gördüğümüz aşama

5: bir de dezavantajlarını gördüğümüz aşama

6: avantajı ağır basan fikirleri duygular ile harmanladığımız aşama.

Evet işte bu 6 aşama ile bir problemi görmekten etkili bir süreçte farklı bakış açıları ve fikirlerle çözüme götürdüğümüz bir problem çözme tekniği.

Değerli okuyucum, aklına gelen, rahatsız olduğun her şeyi yaz. Karşındaki yargılamadan dinle. Çevreni her zaman gözlemle ve kendi yaratıcılığına lütfen güven. Başımıza gelen olaylara “Neden benim başıma geliyor?” diye sormadan, “Ne yapabilirim?” diye bakmayı deneyelim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Umarım severek, öğrenerek okumuşsundur.

--

--

selen

Marmara Uni PSPA & I just write what I’m curious about anythings & R2R and IFRS Compliance